Meslek Edindirmenin Önemi

Gençlerimiz için iş bulmak mı önemli? Gösterişli diplomalar alıp, boşta kalmak mı?

Almanya kalkınmasını, mesleğe yönlendirmeyi ilkokulda yaparak sağladı. Bizde ise üretime yönelmeden yıllar süren okullar ve üniversite, nüfusun çoğunu üretimden koparıyor. Tüketime sevkediyor. Bu sonuç, mesleğe yönlendirmenin erken yaşta başlaması ve pratik meslek kursları ile sağlanmıştır.

Herkes işine erken yaşta kavuşmalı; eğitimini meslek içinde sürdürme ve ilerleme şansına da sahip olmalı. Milletin katrilyonlar ve gençlerin altın yılları boşa harcanarak; diplomalı işsizler yetiştirmek, ülkeyi batırıyor.

Her çeşit liselerin yüzde doksanını; uygulamalı meslek okullarına çevirmeli, bunlarda da üretime geçilmeli.

En az 181 değişik dalda pratik veren kurslar desteklenmeli. Çocuklar mesleğini öğrenip, yapmaya küçük yaşta başlamalılar. İşlerini iyi yapanlar sivrilip, o dalda en yüksek eğitimleri alabilmelidir. herkesin yöneleceği meslek grubu, zorunlu eğitimin ortalarında belli edilip, o bilgilerin yoğunlaştırılması ve pratiğin başlatılması şarttır. Bizi uzay çağına ulaştıranlar; iyi giyinen, kendini kral sanan, hiç üretmeyen, hiç yararı olmayan, aristokrat özentileri değildir.

İnsanlığı aydınlatan ve ilerletenler, kendi dalında en ince bilgileri ve milyonlarca ayrıntıyı bilen, pratikte ustalaşmış, konusunda yıllarca yoğunlaşmış uzmanlardır.

Çıraklık, kalfalık, ustalık sistemi de, ahilik ve lonca düzeni de, devlete kapılanmaktan başka hiçbir şansı olmayan diplomalılar üreten sistemlerden iyidir.

Köylerde, şehirlerde, her sokakta, her apartmanda marangoza, mobilyacıya, muslukçuya, sucuya, pratik iş gören yüzlerce çeşit ustaya, onarıcıya şirketlerde bilgisayarı, muhasebeyi, yabancı dili, ithalatı-ihracatı iyi bilen yetişmiş elemana gerek duyuluyor. Bunlar yok! ama milyonlarca , Milli Eğitimin denetiminde olmayan dernek, vakıf ve belediyelerden yetersiz eğitimle ölçme, değerlendirmesi olmayan, kartvizit dağıtır gibi sözde sertifikalandırılan gençlerle, lise ve hatta üniversite bitirmiş işsiz genç var.

Bir takım dernek, vakıf ve belediyeler Milli Eğitimin denetim ve gözetiminde olmadan, amaçsız ve plansız, yetersiz, sözde eğitimcilerle kaçak eğitim yapacaklarına, üretime yönelik donanımları hazırlayarak ve kurarak bunları Milli Eğitimin ve eğitimde uzmanlaşmış meslek kurslarının emrine vererek insanlara ve devletimize daha faydalı olurlar.

Bilim ve teknik öğreniminin faaliyet merkezi okuldur.

M. Kemal ATATÜRK

 

Kurslara Ağır Darbe

ÖZ-KUR-DER

ÖZEL ÖĞRETİM KURSLAR, DERSANELER ve ETÜT EĞİTİM MERKEZLERİ BİRLİĞİ DERNEĞİASSOCIATION OF PRIVATE EDUCATIONAL INSTITUTIONS AND STUDY CENTRES IN TURKEY

Atatürk Bulvarı Zafer Çarşısı Yanı Zafer İş Hanı Kat:1 No:7/6 Kızılay/ANKARA Tel / Fax: (0312) 430 35 72

HİZMET İÇİ EĞİTİM MERKEZLERİ YÖNETMELİĞİNİN STK’ LARIN GÖRÜŞLERİNE YER VERİLMEDEN ÇIKMARILMASI KURSLARA AĞIR DARBE VURMUŞ VE HAKSIZ REKABET YARATMIŞTIR.

‘KONU İLE İLGİLİ İTİRAZ DİLEKÇEMİZ YETKİLİLERE AŞAĞIDAKİ METİN İLE SUNULMUŞTUR’

Ülkemizde faaliyet gösteren tüm mesleki kursların bağlı bulunduğu derneğimizin üyeleri ile muhtelif illerde yapılan bölge toplantılarında ÖZEL ÖĞRETİM KURUMLARI YÖNETMELİĞİ ve HİZMET İÇİ EĞİTİM MERKEZLERİ YÖNETMELİĞİ incelenmiş olup, aşağıda belirtilen hususlarda ciddi sorunlar ve haksız rekabet ortamı doğacağı yönünde görüş birliğine varılmıştır.

Yönetmelik hazırlama çalışmaları aşamasında hazırlanan yönetmeliklerin tek bir isim altında MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI ÖZEL KURSLAR VE HİZMET İÇİ EĞİTİM MERKEZLERİ YÖNETMELİĞİ olarak belirlenmesi ve kursların ve hizmet içi eğitim merkezlerinin tek bir yönetmelik ile standarda bağlanması gerekliliğini belirtmiş olmamıza rağmen iki ayrı yönetmelik hazırlanmış ve meslek kurslarının faaliyet alanları sınırlandırılarak haksız rekabet ortamı hazırlanmıştır.

Meslek kurslarımız kriz döneminde ekonomik mücadelelerine devam ederken, bir yandan da Milli Eğitim Bakanlığından izin almadan 5580 sayılı yasaya aykırı olarak DANIŞMANLIK adı altında faaliyet gösteren ve sayıları yaklaşık olarak 1500’e ulaşan kaçak kurslarla mücadele etmekte, bir yandan da eğitim yetkisi olmamasına rağmen paralı eğitim faaliyetlerinde bulunan DERNEKLER, VAKIFLAR, SENDİKALAR ve MESLEK ODALARI ile rekabet etmeye çalışmaktadırlar.

Bu kurumlara birde HİZMET İÇİ EĞİTİM MERKEZLERİ’ nin eklenmesi meslek kurslarının geleceği açısından ( yatırımları, istihdamları, vergi ödemeleri vb. ) telafisi mümkün olmayacak önemli sorunlar doğuracaktır.

Meslek Kurslarımız ile Hizmet İçi Eğitim Merkezleri  karşılaştırıldığında ;

Meslek Kursları Milli Eğitim Bakanlığı tarafından tespit edilen belirli bir öğrenci kontenjanı ile çalışmaktadırlar. Bu kontenjanın üzerinde öğrenci-kursiyer almaları ve eğitim vermeleri mümkün değildir.

Ancak ; Hizmet İçi Eğitim Yönetmeliği incelendiğinde bu kurumların şirket, fabrika ve otellerin bünyesinde oluşturacakları derslikler için kontenjan diye bir kavram olmadığı görülmekte, bu durum çok ciddi bir haksız rekabet ortamı yaratmaktadır.

Meslek Kursları, eğitim verdikleri sınıflar ve kursiyerlerin kullanımına açık diğer mekanları için ( Müdür Odası, Kurucu Odası, Büro + Arşiv, Öğretmeler Odası, Tuvalet Sayıları, Kantin Bölümü, Atatürk Köşesi, Yangın Merdiveni vb. ) Milli Eğitim Müdürlüğünden, Bayındırlık Bakanlığından, İl Sağlık Müdürlüğünden ve İl İtfaiye Müdürlüğünden izin mahiyetinde raporlar alarak faaliyet gösterirler.

Ancak ; Hizmet İçi Eğitim Merkezleri anlaşma yapacakları şirketlerin, fabrikaların yada otellerin bünyesinde, standartlara uygun olup olmadığı belli olmayan sınıflarda,  yangın ve/veya deprem için güvenirliği belli olmayan mekanlarda eğitim verebilme yetkisine sahip olmaktadırlar. Kursiyerlerin can güvenliğinin sorgulanabileceği bu sağlıksız ortamlarda eğitim verebilme yetkisine sahip kurumlar yaratmanın gerekçelerinin, yangın yada deprem gibi bir afet sonrasında hayatı tehlikeye atılan  insanlara nasıl hesap verileceği  tüm kamu oyuna açıklanması gerekmektedir.

Meslek Kurslarının bulundukları binalarda, BAR, PAVYON, BİRAHANE, KIRAATHANE ve benzeri yerlerin olmaması gerekmektedir. Bu tür işletmelerin bulunduğu binalarda eğitim merkezi açılamaz. Müracaat eden herhangi bir eğitim kurumu bu mekan için Milli Eğitim Bakanlığından izin alamaz.

Ancak ; Hizmet İçi Eğitim Merkezlerinin nasıl bir mekanda eğitim vereceği belli değildir.  Anlaşma yapacakları şirketlerin, fabrikaların bulunduğu binalarda bu tür işletmelerin bulunması hatta masaj salonu adı altında beyaz kadın ticareti yapan bir işletmenin de bu binada olma ihtimali mümkündür. Hizmet İçi Eğitim Merkezleri OTELLER ‘de de eğitim faaliyeti düzenleyebilirler. İçerisinde alkollü içecek servisi yapılan ve hatta fuhuş yuvası olarak faaliyet gösteren bir otelin bünyesinde eğitim yapabilmek yetkisine sahip kurumlar yaratmanın gerekçelerinin tüm kamu oyuna açıklanması gerekmektedir.

Meslek kursları periyodik zamanlarda İlköğretim Müfettişleri tarafından ayrıntılı bir şekilde denetlenmektedirler. Eğitim verdiğimiz sınıflarımızda yada diğer mekanlarda yapacağımız en ufak bir değişiklik dahi eğitim faaliyetimizin askıya alınması ve kuruluş aşamasında gerçekleştirdiğimiz tüm işlemlerin yeniden yapılması anlamına gelmektedir.

Ancak ; Hizmet İçi Eğitim Merkezlerinin birden fazla şirket, fabrika veya otellerin  bünyesinde yapacakları eğitimler belirli adresleri olmayacaklarından İlköğretim Müfettişlerinin denetim ve gözetiminde olmayacağından dolayı denetlenmesi de mümkün olamayacaktır. Haksız rekabete yol açan bu durumun nasıl giderileceği açıklanması gereken başka bir husustur.

Mesleki kurslarda eğitmenler gerek kurum müdürleri tarafından gerekse Milli Eğitim Bakanlığı tarafından gözetim ve denetim altında eğitim verirler.

Ancak ; Hizmet İçi Eğitim Merkezlerinin vereceği eğitimler ve eğitim personeli kontrol ve denetimden uzak bir ortamlarda eğitim vereceklerinden ( nerede eğitim verecekleri belli olmadığından ) denetimsiz ve kontrolsüz bir eğitim ortamı oluşumuna zemin hazırlanmaktadır.

Mesleki kurslar mali açıdan kayıt altında faaliyet gösteren kurumlardır. Günün hangi saatinde, hangi kursiyere eğitim verildiği gerek Milli Eğitim Bakanlığı gerekse Maliye Bakanlığı tarafından her an denetime açık bir konu olduğundan mesleki kurslarda vergi ziyanı asgari seviyede gerçekleşmektedir.

Ancak ; Hizmet İçi Eğitim Merkezlerinin kontrolü mümkün olmayan birden fazla mekanda, hangi zaman dilimlerinde eğitim vereceği belli olmadığından vergi kaybının azami seviyede olacağı bir ortam yaratılmış olup, kayıt dışı ekonomi  oluşmasına zemin hazırlanarak vergisini ödeyen meslek kurslarına karşı haksız rekabet ortamı oluşturulduğu görüşümüzü kamu oyu ile paylaşmak isteriz.

Hizmet İçi Eğitim Merkezleri yönetmeliği bu haliyle kullanıldığında art niyetli işletmeciler ve bürokratlar tarafından devletin kaynakları kötüye kullanılacaktır. ( (Yetkililerimiz sivil toplum örgütümüzü çağırdıkları takdirde bu konuyla ilgili gerekli açıklamalar yapılacaktır. Hizmet İçi Eğitim Merkezleri yönetmeliği çıkmadan önce biz bu hususu açıklamaya çalışmıştık. Ancak yeterince dinlenmediğimiz kanaatine vardık.)

Mesleki kurslarda kurs merkezinin dışında herhangi bir mekanda irtibat bürosu açmak yasaktır. Eğer başka bir mekanda eğitim yeri ve derslik oluşturulacak ise bu mekan şube şeklinde açılmalı, bu mekan için ayrı bir müdür, ayrı eğitim personeli atanmak zorundadır.

Devletimizin eğitim sektörü için bir taraftan kendi koyduğu koşulları öbür taraftan kendi eliyle yok etmesi eğitim sektöründe telafisi olmayan yaralar açacaktır.

Ancak ; Hizmet  İçi Eğitim Merkezlerinde bu şartlar aranmamaktadır. Böylece eşitlik ilkesine aykırı davranılarak haksız rekabete yol açılmaktadır.

Başbakanımız Sayın Recep Tayyip ERDOĞAN dershaneler konusunda BÜYÜK BİR GARABET YAŞANIYOR ifadesini kullanmıştır. Bu yönetmelik ile eğitim sektörü içerisinde ayrı bir GARABET yaşanacaktır.

Bu yönetmelikle kontenjanı belli olmayan, denetimden uzak kurumlar yaratarak çok ciddi bir EĞİTİM ve SERTİFİKA KİRLİLİĞİ yaratılacağını düşünmekteyiz.

Saygılarımızla…

Hilmi ALPAN

ÖZ-KUR-DER

Yönetim Kurulu Başkanı

Program İlavelerinden Müfettiş Raporları Kaldırıldı

Sayı:36

Konu: Program İlavelerinde Müfettiş Raporu Kaldırıldı

10/08/2006

MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI

Özel Öğretim Kurumları Genel Müdürlüğü

 

Üyelerimizle yaptığımız bölge toplantılarında program ilavesi hususunda bir konuda genel istek oluşmuştur.

Aynı nitelikte olan kurs türlerinde program ilavesi yaparken;

  1. Kontenjan değişmediği sürece,
  2. Kursun tür ve niteliğine göre aynı araç – gereç, laboratuar kullanıldığında;

Müfettiş görevlendirilmesi yapılmadan kurumlarımızın ilgili programı ve öğretmen teklifini yaparak Valilik oluruyla, Bakanlığımıza bilgi verilerek, program ilavesinin yapılması istenmektedir.

Makamınızca da Uygunsa;

Yönetmelikte gerekli düzeltmenin yapılması kurumlarımızın iş ve işleyişini rahatlatacaktır.

Gereğini arz ederiz.

Saygılarımızla.

Hilmi ALPAN

ÖZ-KUR-DER

Yön.Kur.Bşk.                                                                                  

EKİ: Aynı kurs niteliklerini gösterir örnek liste.

 

 

 

 

Almanya ile Derneğimiz Arasında Bilgisayar Pasaportu Anlaşması Yapıldı.

XPERT / AVRUPA BİLGİSAYAR PASAPORTU

(Daha fazla bilgi için : www.xpert.online.de)

The Xpert

Avrupa Bilgisayar Sınav Geçme Kurs Sistemi, ofis uygulamaları ortamındaki mevcut uygulamalı programlarda bilgi ve pratik becerilerin tamamını öğretmeyi amaçlar. Sistem sekiz modülden oluşmaktadır. Her bir modül bütün Avrupa da standartlaştırılmış bir sınavla tamamlanır.

         Xpert Avrupa Bilgisayar Pasaportu aşağıdaki zorunlu modüllerin başarılı tamamlanmasından sonra verilir.

         Bunlar

        a.Basic EDP (Temel Bilgisayar)

        b.Basic Wordprocessing (Temel Metin Hazırlama

        c.İnternet Basics (Temel İnternet)

Xpert Avrupa Bilgisayar Pasaportu ileri düzeyde (master) aşağıdaki seçmeli ders / sınavlardan en az iki isteğe bağlı modülün kazanımından sonra elde edilir. 

  1. Database application (Veri Bankası Kullanımı)
  2. Spreadsheets (Tablo Hesaplama)
  3. Professional Wordprocessing (Profesyonel Metin Hazırlama)
  4. Presentation (Sunum)
  5. Communication (İletişim)

       Kimler Xpert Avrupa Bilgisayar Pasaport’u alır?

14 yaşını dolduran kişiler,

En az ilköğretim mezunu olan kişiler,

M.E.B. onaylı işletmenlik sertifikası olan kişiler.  

      Sınav Sistemlerinin Özellikleri

  1. Sınavlar Türkçe yapılacaktır.
  2. Sınavlar ilk aşamada online değil, Milli Eğitim Bakanlığı sınav sistemine benzer şekilde tek oturumda yapılacaktır. Her oturumda başarılı olan kursiyer bir sertifika alır.
  3. Sertifika ve pasaportlar İngilizce, Almanca ve Türkçe baskılı olacaktır.
  4. Sınavlarda sınav merkezleri 1. değerlendirici (First Corrector) yanısıra dernekten onay alarak iki gözetmen bulundururlar.
  5. Sınavlarda eğitim noktaları dernekten onay alarak 1. değerlendirici (First Corrector) ve 2 gözetmen bulundururlar.

Sınav ücretleri:

  1. Kursiyer “Xpert European Computer Passport” Avrupa Bilgisayar Pasaportu belgesini alabilmek için zorunlu 3 sınava girer. Kursiyer her sınav sonunda 1 (bir) sertifika alır. Her sınav Türkiye’de €25 (EURO) dur. Toplam 3 sınav 3 sertifika bedeli € 75 (Euro) dur. Sınav merkezi / Eğitim noktası her sınav için € 12 (Euro) olmak üzere toplam bedel € 36 (Euro) yu yetkili Xpert Türkiye Sınav Merkezi (ÖZ-KUR-DER) ne gönderir. (Sınav için Hesap Numarası ve banka adı sizlere daha sonra bildirilecektir.)

Not: Sınav ücretlerine KDV dahil değildir.

  1. Kursiyer “Xpert European Computer Passport Master” Avrupa Bilgisayar Pasaportu İleri Düzey belgesini alabilmek için 5 seçenekli modülden enaz 2 sınava girer. Kursiyer her sınav sonucunda ileri düzeyde sertifika alır. Her sınav  Türkiye’de € 25 (Euro) dur. Toplam 2 sınav 2 ileri düzey sertifika bedeli € 50 (Euro) dur. Sınav merkezi / Eğitim noktası her sınav için € 12 (Euro) olmak üzere toplam bedel € 24 (Euro) yu yetkili Xpert Türkiye Sınav Merkezi (ÖZ-KUR-DER) ne gönderir. (Sınav için Hesap Numarası ve banka adı sizlere daha sonra bildirilecektir.)

Not: Sınav ücretlerine KDV dahil değildir.   

Özet: Her iki pasaportu alabilmek için kursiyer toplam 2 si ileri düzey olmak üzere 5 sınava girer. Kursiyerden alınacak toplam ücret € 125 (Euro) + KDV’ dir. Bu ücretin € 75 (Euro) + € 50 (Euro) şeklinde ayrı ayrı alınması tavsiye edilir.

Kimler XPERT Avrupa Bilgisayar Pasaportu Sınav Merkezi olabilir? 

  1. Milli Eğitim Bakanlığı’nın denetiminde olan 625 Sayılı Yasaya tabi kurslar,
  2. Derneğimiz ÖZ-KUR-DER üyesi olanlar,
  3. Web sitemizdeki (www.ozkurder.com veya www.ozkurder.org  veya www.ozkurder.net ) ilkelere printe edip, imzalayıp kaşeleyen üyelerimiz,
  4. Kurumunun kapısına “KURUMUMUZ ÖZ-KUR-DER ÜYESİDİR” ibaresi yazılı olan levhayı takan üyelerimiz,
  5. Dernek aidat borcu olmayan üyelerimiz,
  6. Lisans destekleme bağış bedeli € 300 (Euro) dernek hesabına yatıran üyelerimiz.

Örgütler Neden Sürekli Gelişmelidir?

İster özel sektör işletmeciliği, isterse devlet örgütü olsun, kuruluş amaçları insanların ihtiyaçlarını karşılamaktır. Özel sektör kâr amacıyla kurulmuş olmakla birlikte, özel sektörün varlıklarını sürdürebilmesi için müşterilerini noksansız hoşnut etmeleri ve onların beğenisini kazanmaları gerekir. Devlet örgütleri kâr amacıyla kurulan özel sektörlerinden bu yönüyle ayrılsalar da, devletlerin temel amacı da yurttaşlarının en yüksek düzeyde mutluluğu sağlamaktır. Bu bağlamda devletlerin varlık ve geleceğinin teminat altına alınmasında, vatandaşlarının devlet hizmetlerinden memnuniyet dereceleri önemli bir rol oynamaktadır.

Bir örgütü değişmeye iten en önemli unsur insan olduğuna göre, insanların istek ve beklentilerinin zamanında tespit edilerek ona göre önlemlerin alınması, örgütlerin bekaları açısından önem arz etmektedir.

Hiçbir örgüt, kendi iştigal alanında konulan standartlara sahip değilse, varlığını uzun süre devam ettiremez. Günümüzde ancak, çağın ve çağın ötesindeki talepleri karşılayabilecek öngörüde bulunabilen örgütler varlıklarını sürdürebilirler. Bu da değişim ihtiyacını önceden fark edip gerekli tedbirleri almakla mümkün olabilir. Netice itibarıyla, gelişmeye ayak uyduramayan, çağın gerisinde kalan örgütlerin ayakta kalma ihtimalleri bulunmamaktadır

 

Özel Öğretimin Önemi

Toplumların gelişmesinde eğitimin önemi çok büyüktür. Gelişmişlikte eğitim sürecini göz ardı etmek mümkün değildir. Gelişmişliğin bu sürecinde özel öğretimin payını görememezlikten gelemeyiz; bu mümkün de değildir.

Ülkelerin kalkınmasındaki en büyük payın, nitelikli insan gücünde olduğunu da göz ardı etmek mümkün değildir. Demokratik sistemlerde her tür eğitime yer verilmiş olmanın sebeplerinden birisinin bu olduğu inancındayım. Bu sebepledir ki; özel öğretim denince “Nitelikli eğitim” akla gelmektedir.

Nedir bu nitelikli eğitim? Neden bu kadar toplumların gelişmesinde önemli yer tutmaktadır?

Prof. Dr. Mahmut Tezcan “Nitelikli Eğitim-Öğretim, bireyler temel bilgi ve becerilerini öğrenmiş, yeteneklerini ortaya çıkarmış, gördüklerini, düşündüklerini istenilen ortamlarda rahatlıkla söyleyebilen; kendi kendisine fikir üretebilen, problem çözmede başkalarından yardım istemeyecek şekilde yetiştirilmiş olurlar.”

Özel öğretim kurumlarının, devlet okullarının bazılarına oranla fiziki yapı bakımından, ders araç ve gereci bakımından ve personel bakımından daha avantajlı durumda olduğunu söylemek mümkündür.

Atatürk, daha 1925 yılında T.B.M.M.’nin açılış konuşmasında varlıklı kimselerin çocuklarını özel okullar yoluyla eğitmelerini tavsiye etmiştir. (1) Ancak, ne var ki, özel öğretimin önemi dolayısıyla yalnız varlıklı aileler değil, orta halli aileler de, çocuklarını özel öğretime göndermektedirler.

Özel öğretimi bu derece önemli kılan husus nedir? Bu husus yine konunun uzmanlarından olan Prof. Dr. Mahmut Tezcan’dan dinleyelim

“Özel okulların olumlu olarak nitelendirdiğimiz yönü, başarılı öğrenci yetiştirilmesidir. Bu okullarda tam gün eğitim-öğretim yapılmaktadır. Ders araç-gereç bakımından iyi donanımlıdırlar. Sınıflardaki öğrenci sayısı daha azdır. Spor salonları, kitaplıklar, bilgisayarları mevcuttur. Bu nedenledir ki, öğrencileri daha başarılıdır.”

Özel okulların Anadolu’nun bütün illerinde hatta büyük ilçelerinde dahi açılmış olması dengeyi özel okullar lehine çevirmiştir.

1962 yılında toplanan M. Eğitim (7.şurası) in almış olduğu kararlar Atatürk’ün tavsiyesi doğrultusunda olmuştur. Milli Eğitim Bakanlığı’nın bu karara gerekçeleri şu şekilde sıralanmıştır.

  • Eğitilecek çağ nüfusunun çokluğu ve sınıfların kalabalık oluşu,
  • Taşradan kentlere göçün hızlanarak artış göstermesi,
  • Devletin mali kaynaklarının yetersizliği nedeniyle yeterince yeni okullar yaptıramayacak oluşu. (2)

Şimdilerde “8 yıllık ilköğretim okulları” nın da devreye girmesiyle özel okulların önemi bir kat daha artmıştır. Bu nedenle, devletin yükü hafifletilmiş olacak, hem de nitelikli insan gücü daha da artmış olacaktır.

1-2 ) Prof. Dr. Mahmut Tezcan: Özel Okulların Eğitimi

 

“Güzellik Salonları Kimlere Teslim”

 

SAĞLIK BAKANLIĞI’NIN YAPTIĞI İŞE BAKIN !

“GÜZELLİK SALONLARI KİMLERE TESLİM” 

İlgi a) 14 Kasım 2001 Tarih ve 24583 Sayılı Resmi Gazete

İlgi b) 12 Mayıs 2003 Tarih ve 25106 Sayılı Resmi Gazete 

Güzellik ve Estetik Amaçlı Sağlık Kuruluşları Hakkındaki Yönetmelik karşısında Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı kursların (Halk Eğitim ve Özel Öğretim) mağduriyetleri.

İlgi a) Madde 4 – f şıkkı “Güzellik Uzmanı: Hizmet verdiği sahada eğitim gördüğüne dair diplomaya veya Milli Eğitim Bakanlığı tarafından yetki verilen kurslardan alınmış kurs belgesine sahip olan kişi

İlgi a’ daki yönetmelikte “Güzellik Uzmanı” tanımlanırken Eğitim – öğretim, Ara Meslek Elemanı yetiştirme ve Yaygın Eğitime önem verilirken,

İlgi b) Madde 4 – ı şıkkı “Güzellik Uzmanı: 3308 Sayılı Çıraklık ve Mesleki Eğitim Kanunu kapsamında Güzelli Uzmanlığı meslek dalında ustalık belgesine sahip olan kişileri ve bu konuda önlisans veya lisans eğitimi düzeyinde diploması olanlar ile yurtdışında gördükleri eğitimlerinin ilgili mevzuat uyarınca denklikleri kabul edilmiş kişiler

İlgi b’ deki yönetmelikte “Güzellik Uzmanı” tanımlanırken Eğitim – öğretim, Ara Meslek Elemanı yetiştirme ve Yaygın Eğitim gözardı edilerek sınavsız verilen Ustalık Belgesi alan kişiler ödüllendirilmiştir.

Yönetmelikteki yanlış düzenlemeden dolayı halkımızın bu konuda eğitime – öğretime verdiği önem azalmıştır. İnsanlar bilgi almadan, tecrübe kazanmadan, kısa yoldan haksız bir şekilde iş hayatına yönelmiştir.

Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı olan kursları (Halk Eğitim ve Özel Öğretim) bitiren kursiyerlerin tekrar Devletimize olan güvenini kazanmak için ilgili yönetmelikte gerekli düzeltmenin yapılması gerekir.