Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Türkiye Eğitim Meclisi Toplantısı Yapıldı
TOBB Türkiye Eğitim Meclisi Toplantısı, Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin,TOBB Yönetim Kurulu Üyesi Selçuk Öztürk, ÖZ-KUR-DER üyesi Zinnur Cam ve Şemsettin Cankurtaran’ın katılımıyla TOBB İkiz Kuleler Sosyal Tesisler’de gerçekleştirildi.
Eğitim sektörünün paydaşlarının bir araya geldiği toplantı Bakan Tekin’in konuşmasıyla başladı. Tekin, bir öğrencinin silahlı saldırısı sonucu hayatını kaybeden okul müdürü İbrahim Oktugan için baş sağlığı dileyerek şunları söyledi: “Öğretmenlik Meslek Kanunu ile ilgili olarak yaptığımız hazırlık çalışmaların içerisinde öğretmene yönelik şiddetin ceza yaptırımları konusunda daha farklı değerlendirilmesine yönelik hukuki tedbirlerimizi aldık, yasal düzenlememiz de metnin içerisinde var.”
Çocuklara bilginin okulda verilmesi gerektiği dönemlerin geride kaldığını vurgulayan Bakan Tekin, “Dünya örnekleri bunu fark etmiş ve müfredatı bilgiyi edinmekten ziyade edindikleri bilgiyi beceriye dönüştürebilme kapasiteleri üzerine kurgulamış. Bizim burada bir değişiklik yapmamız gerektiği çok açık. Başta okullardaki öğretmenlerimiz olmak üzere, velilerimiz, sivil toplum örgütlerimiz, güvenlik güçlerimiz hep beraber bu anlamda şiddet ve şiddete yönelimle ilgili hususları engellemek için hem fikir olup beraber çalışmak durumundayız. Öğretmenlik Meslek Kanunu ile ilgili olarak yaptığımız hazırlık çalışmaların içerisinde öğretmene yönelik şiddetin ceza yaptırımları konusunda daha farklı değerlendirilmesine yönelik hukuki tedbirlerimizi aldık, yasal düzenlememiz de metnin içerisinde var. Dolayısıyla Öğretmenlik Meslek Kanunu ile ilgili yasal süreç başladığında bu konuda da tedbirimizi almış olacağız.” şeklinde konuştu.
Eğitime yönelen şiddeti engellemek için toplumsal seferberlik gerektiğine dikkat çeken Tekin, uluslararası raporların Türkiye eğitim sistemindeki “kazanım” odaklı yaklaşıma dönük eleştiriler getirdiğini kaydetti ve konuya ilişkin şu görüşleri paylaştı: “Uluslararası metinler, Türkiye’deki eğitim-öğretim süreci beceri odaklı olmadığı için başarı göstergelerimizin arzu ettiğimiz düzeyde hızla artmadığını raporluyor. Bu metinlerde ayrıca bizim programlarımızın uluslararası derecelendirme kapsamındaki ülkelerle kıyaslandığında programımızın çok ağır olduğuna yönelik bir eleştiri var. Bunu da haklı görüyorum. Bilgiye erişmenin zor olduğu dönemlerde çocuklarımıza bütün bilgilerin okulda verilmesi gerektiği dönemlerin artık geride kaldığını fark etmemiz gerekiyor. Dünya örnekleri bunu fark etmiş ve müfredatı bilgiyi edinmekten ziyade, edindikleri bilgiyi beceriye dönüştürebilme kapasiteleri üzerinden kurgulamış. Bizim de burada bir değişiklik yapmamız gerektiği çok açık. Kısmi olarak son yıllardaki PISA-TIMSS skorlarında yukarıya doğru çıkan ivmenin başlangıç noktası da buralar oldu. 2018 mart ayında uygulanan PISA’da sınav öncesinde en az iki yıl boyunca bu konuyla ilgili çalışmalar yaptık. Dolayısıyla şu anda müfredatla ilgili çalışmalarımızın da ana odak noktası burası.”
“Kademeli geçiş öngörüyoruz”
Tekin, müfredat taslağı ile ilgili konuşmasına şöyle devam etti: “Askı süreci ile ilgili bir hafta süre vermiştik. Nitelikli katkılar devam ederse süreci uzatacağımızı söylemiştik. Askı sürecine katkı verme eğilimi Talim ve Terbiye Kurulu her gün takip ediyor, analiz ediyor. Grafiklere baktığımızda katkı verme oranları aşağıya doğru artık inmeye başladı. Cuma günü itibariyle süreci tamamlayıp ilgili eğitim öğretim daireleri ve Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığımızın gelen öneriler doğrultusunda çalışmalarından sonra onaylayıp yürürlüğe koyacağız. Kademeli bir geçiş öngörüyoruz. Her eğitim öğretim kademesinin başlangıç sınıflarının yeni müfredatın uygulanmaya başlayacağı sınıflar olarak belirledik. Ara sınıflarla ilgili olarak eski süreç, eski müfredat, eski materyaller aynen devam edecekler. Onlarla ilgili bir kararımız ve tasarrufumuz yok.”
“Daha başarılı gelecek inşa edebiliriz”
TOBB Yönetim Kurulu Üyesi Selçuk Öztürk ise “Beceri temelli yeni müfredatın ülkemiz için önemli bir değişim vasıtası olacağına gönülden inanıyoruz. Yalnızca bu şekilde, daha adil, daha sürdürülebilir ve daha başarılı bir gelecek inşa edebiliriz. Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli sunumu, esasında uzun soluklu bir çalışmanın sonucudur.” sözlerini sarf etti.
Yeni yüzyılın ihtiyaç ve beklentilerini önceleyen, dijital ve beceri odaklı yaklaşımlara ihtiyaç olduğuna, sadece bilgi aktarımı değil, aynı zamanda öğrencilerin kişisel ve sosyal gelişimlerini destekleyen bir yapının olması gerektiğine işaret eden Öztürk, “Girişimcilik ruhunu beslemeli, hayal kuran, hedef koyan öğrencilerimizi cesaretlendirmeliyiz.” dedi.
TOBB Türkiye Eğitim Meclisi Başkanı Yusuf Ekinci, destekleme’ ve ‘zenginleştirme’ bölümlerinin kamuoyunca olumlu karşılandığını belirtti ve “Yeni müfredatta tartışılan, matematikten integralin çıkarılması gibi konular teferruattır. Esas üzerinde durulması gereken konu, Türkçe öğretimidir. Türkçe eğitimi, diğer tüm faaliyetler için temel oluşturur.” dedi. Ekinci, sorunların çözümüyle ilgili ise şunları söyledi: “Sorunların bilindik yöntemlerle çözülmesi beklenmemelidir, yeni yol ve yöntemler bulunmasına ihtiyaç vardır. Bakanlığın öğretmen eğitimi için bir akademi kurması önemli olmakla birlikte yeterli değildir. Eğitim fakültelerinin de bu müfredata göre düzenlenmesine ihtiyaç vardır.”